NESAİ SÜNEN-İ KÜBRA

Bablar    Konular    Numaralar

KİTABU’N-NİKAH

<< 1599 >>

البناء في السفر

92- Yolculukta Gerdeğe Girmek

 

أخبرنا زياد بن أيوب قال حدثنا إسماعيل بن علية قال حدثنا عبد العزيز بن صهيب عن أنس أن رسول الله صلى الله عليه وسلم غزا خيبر فصلينا عندها صلاة الغداة بغلس فركب نبي الله صلى الله عليه وسلم وركب أبو طلحة وأنا رديف أبي طلحة فأخذ نبي الله صلى الله عليه وسلم في زقاق خيبر وإن ركبتي لتمس فخذ رسول الله صلى الله عليه وسلم وإني لأرى بياض فخذ نبي الله صلى الله عليه وسلم فلما دخل القرية قال الله أكبر خربت خيبر إنا إذا نزلنا بساحة قوم فساء صباح المنذرين قالها ثلاث مرات قال وخرج القوم إلى أعمالهم قال عبد العزيز فقالوا محمد قال عبد العزيز وقال بعض أصحابنا والخميس فأصبناها عنوة فجمع السبي فجاء دحية فقال يا نبي الله أعطني جارية من السبي قال اذهب فخذ جارية فأخذ صفية بنت حيي فجاء رجل إلى النبي صلى الله عليه وسلم فقال يا نبي الله أعطيت دحية صفية بنت حيي سيدة قريظة والنضير ما تصلح إلا لك قال فادعوه بها فجاء بها فلما نظر إليها النبي صلى الله عليه وسلم قال خذ جارية من السبي غيرها قال وإن النبي صلى الله عليه وسلم أعتقها وتزوجها فقال له ثابت يا أبا حمزة ما أصدقها قال نفسها أعتقها وتزوجها قال حتى إذا كان بالطريق جهزتها له أم سليم فأهدتها إليه من الليل فأصبح النبي صلى الله عليه وسلم عروسا قال من كان عنده شيء فليجيء به قال وبسط نطعا فجعل الرجل يجيء بالأقط وجعل الرجل يجيء بالتمر وجعل الرجل يجيء بالسمن فحاسوا حيسة فكانت وليمة رسول الله صلى الله عليه وسلم

 

[-: 5549 :-] Enes anlatıyor: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) Hayber savaşı için yola çıktı. Sabah namazını gün ağarırken Hayber'e yakın bir yerde kıldık. Ardından Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem) bineğine bindi. Ebu Talha da bineğine binince ben de onun arkasına bindim. Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem) Hayber'e doğru yöneldi. Açılan baldırının beyazlığını şu an bile görür gibiyim. Kasabaya girdiği zaman da üç defa:

 

"Allahu Ekber! Hayber harab olacaktır! Zira biz bir topluluğun sahasına girdiğimiz zaman uyarılanların sabahı çok kötü olur!" diye seslendi. Sabah olup da Hayberliler işleri için dışarıya çıktıklarında:

 

"Muhammed (s.a.v.) gelmiş!" demeye başladılar.

 

(Ravi Abdulazız der ki: "Bazı arkadaşlarımız, Yahut: ''Muhammed (s.a.v.) ve ordusu!'' dediklerini naklederler.)

 

Sonra Hayber'i zorla ele geçirdik ve esirler toplandı. Esirler toplanınca Dihye geldi ve: "Ya Resulalıah! Esirlerden bana bir cariye ver" dedi. Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem) ona: "Git ve bir cariye al" buyurunca, Dihye gIdip Safiyye binti Huyey'yi aldı. Adamın biri Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem)'e gelip:

 

"Ey Allah'ın Peygamberi! Dihye'ye, Kurayza ve Nadir oğullarının efendisinin kızını, Safiyye binti Huyey'yi verdih. Oysa o sadece sana yakışırdj" dedi. Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem):

 

"İkisini çağırın" buyurunca, ikisi de geldiler. Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem) Safiyye'yi görünce, Dihye'ye: "Esirler içinden başka bir cariye al!" buyurdu ve Safiyye'yi azat ederek onunla evlendi.

 

Dönüş yolunda evlilik için Safiyye'yi Ümmü Süleym hazırladı ve gecesinde Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'e teslim etti. Sabahında Allah Resulü (sallallahu aleyhi ve sellem) uyandığında Müslümanlara:

 

"Kimin yanında yiyecek bir şeyler varsa getirsin!" buyurdu ve yere bir yaygı serdi. Kimisi süzme peynir, kimisi hurma, kimisi de yağ getirip yaygının üzerine koymaya başladı. Toplanan hurma, peynir ve yağı karıştırıp hays denilen yemekten yaptılar. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem)'in düğün yemeği de bu oldu.

 

6564. hadiste tekrar gelecektir. 1445 ile 5510. hadislerin tahriclerine bakınız. - Mücteba: 6/131; Tuhfe: 990.

 

Diğer tahric: Hadisi Buhari (371), Müslim 2/1043 (84), 3/1426 (120), Ebu Davud (2998, 3009 ve Ahmed, Müsned (11992) rivayet etmişlerdir.

 

 

أخبرنا محمد بن نصر قال حدثنا أيوب بن سليمان قال حدثني أبو بكر بن أبي أويس عن سليمان بن بلال عن يحيى وهو عن حميد أنه سمع أنسا يقول إن رسول الله صلى الله عليه وسلم أقام على صفية بنت حيي بن أخطب بطريق خيبر ثلاثة أيام حين عرس بها ثم كانت فيمن ضرب عليها الحجاب

 

[-: 5550 :-] Humeyd'in bildirdiğine göre Enes demiştir ki: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) Hayber dönüşü yolda Safiyye binti Huyey b. Ahtab ile evlenmek için üç gün konakladı. Ardından Safiyye diğer hanımlarından biri oldu.

 

Mücteba: 6/134; Tuhfe: 796.

 

Diğer tahric: Hadisi Buhari (5085, 5159), Ebu Davud (2123) ve Ahmed, Müsned (13786) rivayet etmişlerdir.

 

 

كيف الاستخارة

93- İstihare nasıldır ?

 

أخبرنا قتيبة بن سعيد قال حدثنا بن أبي الموال عن محمد بن المنكدر عن جابر بن عبد الله قال كان رسول الله صلى الله عليه وسلم يعلمنا الاستخارة في الأمور كلها يعلمنا السورة من القرآن يقول إذا هم أحدكم بالأمر فليركع ركعتين من غير الفريضة ثم يقول اللهم إني أستخيرك بعلمك وأستعينك بقدرتك وأسألك من فضلك العظيم فإنك تقدر ولا أقدر وتعلم ولا أعلم وأنت علام الغيوب اللهم إن كنت تعلم أن هذا الأمر خير لي في ديني ومعاشي وعاقبة أمري أو قال في عاجل أمري وآجله فاقدره لي ويسره لي ثم بارك لي فيه وإن كنت تعلم أن هذا الأمر شر لي في ديني ومعاشي وعاقبة أمري أو قال في عاجل أمري وآجله فاصرفه عني واصرفنى عنه واقدر لي الخير حيث كان ثم أرضني به قال ويسمي حاجته

 

[-: 5551 :-] Cabir b. Abdillah anlatıyor: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) Kur'an'dan bir sure öğretir gibi her bir ihtiyacımızda istihareyi öğretir, şöyle derdi: "Kişi bir işe kalkışacağı zaman farz namazlar dışında iki rekatlık bir namaz kılsın ve sonra şöyle dua etsin:

 

''Allahım! Senin ilmin ve kudretine dayanarak bu işte benim hakkımda hayırlı olanı bildirmeni ve bunu yapmada güç vermeni diliyorum. O geniş lütfundan diliyorum zira sen kadirsin ben acizim, sen alimsin ben cahilim. Sen ki bilinemeyecek tüm şeyleri bilirsin. Allahım! Şayet yapacağım bu iş benim dinim, hayatım ve işlerimin akibeti (veya: İşimin şimdisi ve sonrası) için hayırlı ise bunu bana takdir edip kolaylaştır. Ancak bu iş benim dinim, hayatım ve işlerimin akibeti (veya: İşimin şimdisi ve sonrası) için kötü ise beni bundan uzak tut ve hayırlı olanı bana takdir et. Takdir ettiğine de razı kıl.''

 

Böyle dua ettikten sonra da yapacağı işi söyler."

 

10259. hadiste tekrar gelecektir. - Mücteba: 6/80; Tuhfe: 3055.

 

Diğer tahric: Hadisi Buhari (1162, 6382, 7390), el-Edebu'l-Müfred (703), Ebu Davud (1538), İbn Mace (1383), Tirmizi (480), Ahmed, Müsned (14707) ve İbn Hibban (8876) rivayet etmişlerdir.